top of page

ÖFKE KONTROLÜ İÇİN ETKİLİ BİR YÖNTEM: ÖRGÜ ÖRMENİN GÜCÜYLE SAKİNLEŞMEK

Güncelleme tarihi: 22 Tem

Öfke Anında Vücutta Neler Olur?


Öfke, yaşamın doğal bir parçasıdır. Ancak çoğumuz öfkenin yalnızca zihinsel bir duygu olduğunu düşünürüz. Oysa öfke, bedende de çok güçlü tepkilere yol açar. Bu duygunun geldiği anda yaşanan fiziksel değişimler, beynin ve sinir sisteminin alarm moduna geçmesinden kaynaklanır. Yani öfke anı, aslında bir tür acil durum hâlidir. Peki öfke geldiğinde vücudumuzda tam olarak neler olur?


Öfkenin Fiziksel Belirtileri Nelerdir?


Öfke, beynin amigdala adı verilen tehdit algılayıcı bölgesi tarafından yönetilir. Bu bölge, gerçek ya da algılanan bir tehlike karşısında tüm sistemi alarma geçirir. Amigdala, beynin düşünme merkezi olan prefrontal korteksten daha hızlı çalışır. Bu nedenle bazen öfkelendiğimizde düşünmeden konuşur ya da ani tepkiler veririz.


Öfke anında vücutta gözlemlenen başlıca fiziksel belirtiler:

  • Kalp atışlarının hızlanması: Vücut, savaş ya da kaç tepkisi için hazırlanır.

  • Kasların gerilmesi: Özellikle çene, omuz ve ellerde sıkılma hissedilir.

  • Nefesin hızlanması: Daha fazla oksijen alarak kaslara güç sağlamak amaçlanır.

  • Yüz kızarması veya solması: Kan akışı artar ya da yön değiştirir.

  • Ellerin titremesi ya da terlemesi: Adrenalinin yükselmesinin doğal bir sonucudur.

  • Mide krampları ya da mide bulantısı: Sindirim sistemi yavaşlar, çünkü enerji başka yerlere yönlendirilir.

  • Görüşün daralması veya bulanıklaşması: Tüm dikkat tehdit algısına yönelir.


Bu tepkiler kısa süreli olduğunda bedeni koruyucu işlev görür. Ancak sık ve kontrolsüz şekilde tekrarlanırsa, hem bedensel hem de zihinsel sağlığı olumsuz etkiler.


Sürekli Öfkenin Zihinsel ve Bedensel Sağlığa Etkileri


Kronik öfke, sadece ruh hâlini değil, bedenin bütün sistemlerini etkiler. Araştırmalar, sürekli öfke yaşayan bireylerde aşağıdaki sağlık sorunlarının daha sık görüldüğünü göstermektedir:


  • Yüksek tansiyon

  • Kalp hastalıkları

  • Bağışıklık sisteminde zayıflama

  • Uyku bozuklukları

  • Depresyon ve anksiyete bozuklukları

  • Kas ağrıları ve gerilim tipi baş ağrısı


Özellikle kortizol (stres hormonu) seviyelerinin uzun süre yüksek kalması, vücutta iltihaplanmayı artırarak kronik hastalıkların zeminini hazırlar.


Öfke ve Sinir Sistemi: Denge Neden Önemli?


Vücut, sinir sistemi üzerinden çalışır. Öfke sırasında aktif olan sempatik sinir sistemi, bedeni alarma geçirir. Ancak bu sistemin uzun süre devrede kalması tükenmeye yol açar. Bu nedenle öfke kontrolünde esas olan, bu sistemi fark edip parasempatik sinir sistemini (sakinleştirici sistem) devreye alabilmektir.


İşte burada örgü örmek gibi tekrarlayıcı ve dikkat odaklı el işleri, sinir sistemini yeniden dengeye getirmek için mükemmel araçlardır. Çünkü bu tarz aktiviteler, bedene “tehlike geçti, artık güvendesin” mesajı gönderir.


Örgü Örmek Beyni ve Sinir Sistemini Nasıl Etkiler?


Günlük hayatın yoğunluğu içinde zihnimiz sürekli uyarana maruz kalırken, bedenimiz de bir o kadar gerilim taşır. İşte bu noktada devreye giren örgü örmek; sadece bir hobi değil, aynı zamanda bilimsel olarak kanıtlanmış bir sinir sistemi düzenleyicidir. Örgü örmenin faydaları, özellikle stres, kaygı ve öfke yönetimi bağlamında her geçen gün daha fazla araştırmayla destekleniyor.


Sinir Sisteminin İki Yüzü: Savaş ve Sakinlik


İnsan bedeni stres anında otomatik olarak sempatik sinir sistemini devreye sokar. Bu, “savaş ya da kaç” tepkisinin tetikleyicisidir: Kalp hızlanır, kaslar gerilir, nefes sıklaşır. Bu sistem kısa vadede hayatta kalmak için gereklidir; fakat uzun süre aktif kalması, vücut ve zihin için toksik etkilere yol açabilir.


Buna karşılık parasempatik sinir sistemi, bedenin dinlenmesini ve sindirimini destekleyen sistemi temsil eder. Örgü örmek gibi ritmik, tekrar eden ve dikkat gerektiren aktiviteler, bu sistemi harekete geçirerek sinir sistemini yatıştırır ve duygusal denge sağlar.


Örgü Örerken Beyin Nasıl Çalışır?


Örgü sırasında beynin pek çok bölgesi aynı anda devreye girer:

  • Motor korteks: El hareketlerini planlar ve koordine eder.

  • Prefrontal korteks: Dikkat, karar verme ve problem çözme süreçlerini yönetir.

  • Limbik sistem: Özellikle amigdala, duygularla bağlantılıdır. Örgü sırasında bu bölgenin aktivitesi dengelenir.


Örgü esnasında oluşan bu nörolojik etkileşim, bir yandan zihinsel odaklanmayı artırırken, diğer yandan kaygı ve öfke gibi duyguların regülasyonuna yardımcı olur.


El İşi ile Stres Azaltma: Bilim Ne Diyor?


  • Corkhill ve arkadaşları (2014), düzenli olarak örgü ören kişilerin daha az stres yaşadığını ve kaygı düzeylerinin önemli ölçüde düştüğünü ortaya koymuştur.

  • Bir başka araştırma, örgü örmenin beyindeki dopamin ve serotonin seviyelerini artırarak mutluluk hissini tetiklediğini göstermiştir.

  • Aynı zamanda el işiyle uğraşmak, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi ciddi psikolojik zorluklar yaşayan bireylerde güvenli bir “duygu boşaltım alanı” sağlar.


Sinir Sistemini İlmek İlmek Sakinleştirmek


Örgü örerken oluşan tekrar eden ritmik hareketler, meditatif bir hâl yaratır. Bu da, kalp ritmini yavaşlatır, solunumu dengeler ve bedende “güvende olma” hissi oluşturur. Bu nedenle örgü, mindful örgü, duygularla baş etme ve sinir sistemini yatıştırma gibi alanlarda güçlü bir araç haline gelir.


Uzun vadede düzenli olarak örgü örmek; daha az öfke patlaması, daha fazla iç huzur ve daha güçlü bir öz-regülasyon kapasitesi geliştirmek için harika bir alışkanlık olabilir. Kısacası, her ilmek bir sinir ucu gibi işlev görür ve doğru örüldüğünde tüm sistemi yeniden dengeler.


Öfke Yerine Farkındalık: İlmek İlmek Sakinlik


Günlük hayatta öfkeyle başa çıkmak çoğu zaman bastırmak ya da patlamak arasında bir seçim gibi görünür. Oysa üçüncü bir seçenek daha vardır: farkındalıkla tepki vermek. Bu, duyguların gelmesini ve gitmesini bir gözlemci gibi izleyerek, onlara alan açmayı ve içlerinden geçmeyi mümkün kılar. Tıpkı örgü örerken her ilmeğe dikkat verdiğimiz gibi… Her öfke anı da farkındalıkla dönüştürülebilecek bir “ilmek”tir aslında.


Öfke Tepkileri Yerine Ne Yerleştirilebilir?


Öfke bir duygudur, ama çoğu zaman fark edilmeden davranışa dönüşür. Bağırmak, surat asmak, kendini kapatmak ya da fiziksel olarak tepki göstermek... Bunların hiçbiri duygunun kendisi değildir; duygunun dışa vurumudur. Ancak bu tepkileri otomatik değil, bilinçli bir şekilde yeniden yapılandırmak mümkündür.


  • Derin nefes alıp, vücut duyumlarını fark etmek

  • Kendine “Şu an ne hissediyorum?” diye sormak

  • İçinden geçen duyguyu yargılamadan tanımak

  • Duygunu yönlendirecek bir eyleme geçmek: örgüye yönelmek


Öfkenin geldiğini fark ettiğiniz an örgüye başlamak, bu duygunun fiziksel enerjisini sağaltıcı bir eyleme dönüştürür.


Örgü Örmek Neden Farkındalığı Artırır?


Farkındalık, yani mindfulness; dikkati bilinçli bir şekilde “şu ana” getirmek, yaşananları yargılamadan gözlemlemektir. Bu beceri, yalnızca meditasyon yastığında değil, gündelik yaşamda da geliştirilebilir. Örgü örmek, tam da bu nedenle, yalnızca bir hobi değil aynı zamanda etkili bir farkındalık pratiğidir. İlmek ilmek ilerlerken beden, zihin ve duygu dünyası arasında yumuşak bir köprü kurulur. Peki ama neden örgü örerken farkındalık gelişir?


1. Her İlmek Anda Kalmanı Gerektirir

Örgü, tekrarlayan ama dikkat isteyen bir iştir. Her ilmekte nereye batılacağını, ipin nasıl tutulacağını, sayının doğru olup olmadığını kontrol etmek gerekir. Bu detaylar, zihni doğal olarak ana odaklar. Zihin geçmişin pişmanlıklarından ya da geleceğin kaygılarından uzaklaşır; tam da şu anda, ellerdeki hareketle buluşur. Bu, farkındalığın tam tanımıdır.

“Bir ilmeği atarken zihnin başka bir yerde olamaz; elin şimdiyi örüyorsa, zihnin de orada olmak zorundadır.”


2. Duygularla Temas Etmek İçin Güvenli Bir Alan Yaratır

Farkındalık, duyguları bastırmak değil, onları tanımak ve anlamaktır. Örgü örerken zihinde dolaşan duygular fark edilir hâle gelir. Bastırılmış öfke, yoğun bir kaygı ya da tarifsiz bir huzursuzluk; örgü sırasında zihnin yüzeyine çıkabilir. Ama bu duygular, örgünün güvenli ritmi içinde taşınabilir, gözlemlenebilir ve dönüştürülebilir.


Özellikle öfke gibi ani yükselen duygularda, örgü zihne bir “durdurma alanı” sunar. Hemen tepki vermek yerine, birkaç dakika ipliğe ve ilmeğe odaklanmak, tepkisel davranışları azaltma yönünde fark yaratan bir adımdır.


3. Ritim, Zihni Sakinleştirir

Örgü örmenin ritmik doğası, sinir sistemini yavaşlatan ve parasempatik sistemi aktive eden bir etki yaratır. Bu ritim, farkındalık pratiklerinde kullanılan mantra veya nefes sayma egzersizlerine çok benzer. Elin düzenli hareketi, zihne "şu anda güvendesin" mesajı verir.


4. Hataları Fark Etmeyi ve Kabullenmeyi Öğretir

Farkındalık, sadece olumlu deneyimleri değil, zorlayıcı duyguları ve hataları da kabullenmeyi içerir. Örgüde yapılan bir hata fark edilir, sökülür, yeniden örülür. Bu süreç; “Ben hata yapabilirim ama bu düzelebilir,” mesajını verir. Bu da duygularla kurulan ilişkiye şefkat katar.


5. İçgörü ve Duygu Düzenleme Geliştirir

Düzenli olarak farkındalıkla örgü örmek, kişinin kendi duygusal kalıplarını tanımasına yardımcı olur. Öfke ne zaman gelir, hangi durumlarda tetiklenir, nasıl bir enerji taşır? Bunların hepsi, örgü sırasında daha açık bir şekilde fark edilebilir hâle gelir. Zihin daha az savrulur, daha çok “gözlemci” olur.


Öfke Anı İçin Örgü Ritüeli: 5 Dakikada Kendini Toparla


Hangi Örgü Desenleri Sakinleştirici Etki Yaratır?


Özellikle şu desenler önerilir:

  • Garter stitch (haroşa): Ritmik ve hata riski düşük

  • Seed stitch (pirinç örgü): Dikkati dengeli tutar

  • Simple rib (lastik modeli): Tekrarlayan yapısı gevşeme sağlar

Bu desenler, öfke anı için egzersiz ya da duygusal ilk yardım yöntemi olarak işe yarar.


“Dur, Nefes Al, Ör” Tekniği Nedir?

  1. Dur: Öfke geldiğini fark et.

  2. Nefes Al: 4 saniye nefes al, 4 saniye tut, 6 saniye ver.

  3. Ör: Hazırda bulunan küçük bir örgü parçasına yönel.

Bu egzersiz, 5 dakikalık sakinleşme tekniği olarak günlük hayata kolayca entegre edilebilir.


Acil Durumlar İçin Çantada Taşınabilecek Mini Projeler

  • Parmak örgüsü

  • Küçük bir kare motif (10x10 cm)

  • Minik bir bebek battaniyesi başlangıcı


Bu projeler, örgüyle acil stres yönetimi için idealdir.


evde örgü ören kadın
Öfke duygusunu bastırmadan, onu sağlıklı bir şekilde tanımayı, dönüştürmeyi ve ifade etmeyi hedefler.

Patlayan İlmekler Egzersiziyle Duygusal Rahatlama


Öfke, bedenimizde ve zihnimizde birikir; bastırıldığında ise farklı şekillerde yüzeye çıkabilir. Tam da bu noktada örgü, sadece bir el işi değil, aynı zamanda güvenli bir boşaltım alanı sunar. “Patlayan İlmekler Egzersizi”, öfkenin fiziksel ve duygusal enerjisini dışa vurmak, dönüştürmek ve rahatlatmak için özel olarak geliştirilmiş bir farkındalık uygulamasıdır. Bu egzersiz, hem duyguları ilmeklere dökerek somutlaştırır hem de zihinsel bir gevşeme sağlar.


Egzersizin Amacı:

Bu egzersiz, öfke duygusunu bastırmadan, onu sağlıklı bir şekilde tanımayı, dönüştürmeyi ve ifade etmeyi hedefler. Her bir “patlayan” ilmek, içeride biriken gerginliğin boşalmasını temsil eder.


Hazırlık Aşaması:

  • Sessiz ve rahatsız edilmeyeceğin bir ortam seç.

  • İpliğin rengi ve dokusu sana hitap etsin; istersen kırmızı gibi yoğun duyguları temsil eden bir iplik tercih edebilirsin.

  • Bu çalışma için orta kalınlıkta, kolay sökülebilen bir ip tercih etmen önerilir.


Uygulama Aşamaları:


  1. Nefesle Başla:

    • Gözlerini kapat.

    • 3 derin diyafram nefesi al.

    • Her nefes verişte “Öfkemle birlikteyim” demeyi dene içinden.


  2. İlmeklere Duygularını Aktar:

    • Basit bir düz örgü başla.

    • Her ilmekte yaşadığın bir olayın ya da hissettiğin bir duygunun adını içinden fısılda: “Kırgınım”, “Haksızlığa uğradım”, “Çok sinirlendim” gibi…

    • Her ilmek bir kelime, her sıra bir cümle gibi olsun.


  3. Patlayan İlmek Kısmı:

    • Şimdi kontrollü bir şekilde birkaç ilmeği hata yapıyormuş gibi bilerek boz.

    • Bu “patlayan” ilmekleri sök.

    • Sökme anında içinden “Bu gerginliği bırakıyorum”, “Bu öfkeyi salıyorum” gibi cümleler kur.

    • Fiziksel bir hareketle içindeki bastırılmış duyguya alan aç.


  4. Yumuşak Geçiş:

    • Bozduğun ilmekleri yeniden örmeye başla.

    • Bu sefer yavaşla, ilmeklere bilinçli bir şekilde “şefkat” ve “sakinlik” taşı.

    • Dilersen her ilmekte “Sakinim”, “Kendime yakınım” gibi kelimeler tekrar edebilirsin.


Egzersiz Sonrası Kendine Soru Sor:


  • “Şu an içimde nasıl bir boşluk ya da hafiflik hissediyorum?”

  • “Duygularımı bu ilmeklere dökünce daha az yoğun hissediyor muyum?”

  • “Duyguma yaklaşınca onun altında başka ne fark ettim?”

Bu egzersiz, örgü ile yapılan duygusal boşaltımın somut ve sembolik bir yoludur. Duyguları bastırmak yerine onları ilmeklere aktarıp yeniden şekillendirmek, bireyin hem kendine hem de duygularına daha yakın hissetmesini sağlar.


Küçük Bir Hatırlatma:

Bu tür bir egzersizi düzenli olarak uygulamak, sadece öfke anlarında değil, genel duygusal dayanıklılığın artmasında da etkilidir. Her seferinde aynı duyguyu değil, o gün baskın gelen farklı bir hissi de işleyebilirsin.


Sonuç: Öfkeni İlmek İlmek Boşalt


Öfke, bastırıldığında içten içe biriken, dışa patladığında ise hem kendimize hem çevremize zarar verebilen güçlü bir duygudur. Bu yüzden onunla sağlıklı bir ilişki kurmak, yalnızca duygusal dengemizi değil, beden sağlığımızı da korumak için önemlidir. Knitting (örgü örme), bu noktada zihinsel ve duygusal bir dengeleyici işlevi görebilir. Her bir ilmek, öfkenin içinde gizlenen mesajları anlamak, duyguları fark etmek ve onları şefkatle dönüştürmek için bir fırsattır.


“İlmek ilmek boşaltmak” ifadesi, burada yalnızca öfkenin boşaltılması anlamına gelmez; aynı zamanda onun altında yatan sebepleri, tetikleyicileri ve ihtiyaçları da dikkatle gözlemlemek demektir. Örgü örerken geçen o sessiz dakikalar, zihnin sakinleştiği, bedenin gevşediği ve duyguların akışa geçtiği anlardır. Bu anlarda sinir sistemi dengelenir, beden güvenlik hissine geçer ve kişi kendisiyle daha yumuşak bir bağ kurmaya başlar.


Eğer öfkenin sizi yuttuğu, sabrınızın tükendiği, kelimelerin yetmediği anlar yaşıyorsanız, bir yumak ip ve iki şiş size tahmin edemeyeceğiniz kadar güçlü bir destek sunabilir. Öfkenizi bir şiddet nesnesine dönüştürmek yerine, üretkenliğe ve farkındalığa dönüştürmenin yollarından biri örgüdür. Bu yol, sizi hem kendinize hem duygularınıza yaklaştırır.


Sonuç olarak, örgü örmek sadece bir hobi değil; sinir sistemini yatıştıran, bedeni sakinleştiren, zihni netleştiren ve öfkeyi şefkatle çözümleyebilen bir içsel iyileşme aracıdır. Belki de artık her öfkelendiğinizde bir adım geri çekilip, şişlerinize uzanmanın zamanı gelmiştir. Çünkü bazen en etkili çözüm, bir ilmekle başlar.






















Kaynakça:
  1. Davidson, R. J., Putnam, K. M., & Larson, C. L. (2000). Dysfunction in the neural circuitry of emotion regulation—a possible prelude to violence. Science, 289(5479), 591–594.
  2. Riley, J., Corkhill, B., & Morris, C. (2013). The benefits of knitting for personal and social wellbeing in adulthood: Findings from an international survey. British Journal of Occupational Therapy, 76(2), 50-57.
  3. Corkhill, B. (2014). Therapeutic knitting. In Crafting Health: Lineages of Creative Practice (pp. 35–49).







Comments


bottom of page