HER İLMEKTE BİR NEFES: ÖRGÜ ÖRMEK DEPRESYONA İYİ GELİR Mİ?
- WellKnit
- 18 May
- 7 dakikada okunur
Günlük hayatın içinde kaybolmuş hissediyorsanız, zihniniz sürekli bir şeyleri düşünüyorsa ve bedeniniz gerginlik sinyalleri veriyorsa, belki de elinize bir yumak ip ve tığ almanın zamanı gelmiştir. “Örgü örmek depresyona iyi gelir mi?” sorusu kulağa basit bir arayış gibi gelse de, aslında zihinsel ve duygusal dünyanızda büyük farklar yaratabilecek bir kapıyı aralar. Her ilmekte bir nefes alır gibi… Dikkatiniz dağılırken, elinizde büyüyen desen size âdeta bir pusula gibi yol gösterir.
Bu yazıda, örgü örmenin psikolojik faydalarından, mindfulness (bilinçli farkındalık) temelli örgü pratiğinden, kaygı bozukluğunun bedensel belirtilerinden ve “duyguları ilmekle çöz” adlı bir egzersizden bahsedeceğiz. Aynı zamanda örgü örmek depresyona iyi gelir, mi? El işi yaparken zihni boşaltmanın mümkün olup olmadığı gibi sorulara da bilimsel ve psikolojik bir pencereden yanıt arayacağız.
Evde Stres Atmanın Yaratıcı Yolları: İlmek İlmek Tedavi
Ev ortamında rahatlamak için çoğu zaman dijital içeriklere yöneliyoruz. Oysa ki zihni gerçek anlamda dinlendiren şey, dikkati içe döndüren yaratıcı eylemlerdir. Evde stres atmanın yaratıcı yolları arasında örgü, hem ulaşılabilir hem de sürdürülebilir olmasıyla öne çıkar.
Elin ve zihnin aynı anda çalıştığı bu faaliyet, dikkat dağınıklığını azaltırken, kişinin içinde bulunduğu ana odaklanmasını kolaylaştırır. Desenlerin tekrar eden yapısı sayesinde beyindeki sinir ağları belirli bir ritim kazanır ve bu da stres seviyesini düşürür.
Örgü Örmek Depresyona İyi Gelir mi?
Depresyon, sadece mutsuzluk ya da moral bozukluğu değil; kişinin yaşam enerjisini, düşünme şeklini, uykusunu, iştahını ve hatta fiziksel sağlığını etkileyebilecek karmaşık bir zihinsel sağlık durumudur. Son yıllarda geleneksel yöntemlerin yanında tamamlayıcı uygulamalar da depresyonla başa çıkmak için sıkça araştırılmaktadır. Bu uygulamalardan biri de hiç şüphesiz örgü örmek gibi tekrarlayan ve odaklanma gerektiren el işi aktiviteleridir.
Peki, gerçekten örgü örmek depresyona iyi gelir mi? Gelin, bu sorunun hem bilimsel hem psikolojik hem de kişisel yönlerine birlikte bakalım.

Depresyonla Mücadelede Anlamlı Bir Aktivite
Depresyondaki bireyler için zaman çoğu zaman yavaş akar, içsel bir boşluk hissiyle doludur ve kişi neye yönelmesi gerektiğini bilemez. İşte burada örgü gibi bir uğraş devreye girer. Örgü örmek, kişinin dikkatini acı veren düşüncelerden uzaklaştırır, “şimdi ve burada” kalmasına yardımcı olur. Bu da bilişsel davranışçı terapilerde kullanılan dikkat yönlendirme stratejilerine oldukça benzer bir işlev görür.
Her ilmek, kişinin “ben bir şey yapabiliyorum” duygusunu pekiştirir. Bu da depresyonda yaygın olan “yetersizlik” ve “umutsuzluk” düşüncelerine karşı bir panzehir görevi görebilir.
Birçok ülkede yapılan psikoloji ve nörobilim temelli çalışmalar, el işi aktivitelerinin—özellikle örgünün—anksiyete, depresyon ve stres semptomlarını azaltma konusunda etkili olduğunu göstermektedir.
Örneğin, İngiltere merkezli Knit for Peace adlı kuruluşun binlerce kişiyle yaptığı anket sonucunda:
Katılımcıların %81’i örgü örmenin kendilerini daha mutlu hissettirdiğini,
%54’ü örgünün depresif düşünceleri azalttığını,
%70’i örgü örerken kaygılarından uzaklaştığını belirtmiştir.
Bu veriler, örgü örmenin yalnızca bir “hobi” değil, aynı zamanda kendini onarma sürecinde aktif bir araç olabileceğini göstermektedir.
Neden Etkilidir?
1. Zihinsel Yoğunluk ve Tekrarlayan Hareketler: Örgü örmek, belirli bir ritimle tekrar eden bir motor aktivite içerir. Bu hareket, zihne bir “ritmik güven” duygusu verir. Beyin, bu ritmi takip ederken olumsuz düşüncelerden arınmaya başlar.
2. Dopamin ve Serotonin Salgısı: Tamamlanma hissi, özellikle serotonin ve dopamin gibi mutluluk hormonlarının salgılanmasını tetikler. Bir örgü parçasının sırayla ilerlediğini görmek, kişide “başarı” duygusu yaratır. Bu kimyasalların eksikliği depresyonda yaygındır; dolayısıyla örgü örmek bu sistemleri doğal yollarla destekleyebilir.
3. Meditatif Etki: Örgü sırasında oluşan yavaş ve düzenli ritim, beynin alfa dalgaları üretmesine yardımcı olur. Bu, meditasyon ya da yoga sırasında ortaya çıkan rahatlatıcı bir bilinç halidir. Böylece kişi, hem bedenini hem zihnini gevşetmiş olur.
4. Amaç ve Anlam Duygusu: Depresyonda bireyler sıklıkla “anlamsızlık” hissiyle baş başa kalırlar. Örgü, ilmek ilmek bir şey üretmenin verdiği somut bir amaca hizmet etme hissi yaratır. Hele ki ortaya çıkan ürün bir başkasına hediye edilecekse, bu “birine fayda sağlama” duygusu depresyonun neden olduğu içsel boşluğu doldurmada önemli rol oynar.
Depresyon, yalnızca ruhsal değil, aynı zamanda bilişsel belirtiler de gösterir. Kişi düşünceler arasında boğulabilir, geçmişi sürekli zihninde tekrar edebilir veya gelecek hakkında aşırı kaygılı olabilir. Bu noktada örgü örmek, zihinsel meşguliyet oluşturarak bu kısır döngüyü kırabilir. Özellikle dikkat dağınıklığı, odaklanamama ve zihni boşaltmakta güçlük gibi semptomlara karşı örgü adeta zihinsel bir “ara verme” sağlar.
Bu durum aynı zamanda mindfulness temelli örgü pratiği olarak tanımlanır. Kişi yalnızca ipliğin dokusuna, ellerinin hareketine ve ilmeklerin ritmine odaklanır. Böylece zihin, geçmiş ya da gelecekte gezinmek yerine, “şu an”da kalmayı öğrenir.
Kaygı ve Depresyona Bağlı Bedensel Belirtilerle Başa Çıkma
Depresyon sıklıkla kaygı bozukluklarıyla birlikte görülür ve bu durum bedensel bazı etkiler de yaratır. Örgü pratiği, bu belirtilerin hafiflemesine de katkı sunabilir.
En yaygın belirtilerden bazıları şunlardır:
Kas gerginliği ve çene sıkma
Uykuya dalamama ya da sık uyanma
Kolay yorulma, enerji eksikliği
Konsantrasyon güçlüğü ve sinirlilik hali
Zihnin sürekli meşgul olması ve gevşeyememe
Örgü örerken yapılan yavaş hareketler ve bilinçli nefes alıp verme, sinir sistemini parasempatik moda geçirir. Bu da bedende gevşeme, kalp atışının yavaşlaması ve zihinsel berraklık sağlar.
Evde Stres Atmanın Yaratıcı Yolları Arasında Bir Yıldız: Örgü
Stresle baş etmenin yolları sayısız olabilir ama önemli olan sürdürülebilir ve keyifli bir yöntemi alışkanlığa dönüştürmektir. Örgü örmek, evde kendi başınıza uygulayabileceğiniz hem yaratıcı hem de iyileştirici bir aktivitedir. Tıpkı resim yapmak, yazı yazmak ya da müzik dinlemek gibi... Ancak örgünün farkı; hem zihni hem bedeni meşgul etmesi ve sonunda somut bir ürün ortaya çıkarmasıdır.
Her ilmek, hem bir nefes hem de bir duygu boşaltımı olabilir.
Tekrar Etmenin Gücü: Günlük Hayatı Dengeleyen Alışkanlık
Psikolojik iyi oluşta süreklilik çok önemlidir. Yani, bir şeyin bir defa iyi gelmesi yetmez; onu düzenli olarak uygulamak gerekir. Örgü bu açıdan mükemmel bir seçenektir çünkü kolay erişilebilir, öğrenilebilir ve kişiselleştirilebilir. İster sabah bir fincan çay eşliğinde, ister akşam yatmadan önce 15 dakika… Bu küçük rutin, depresyonla mücadelede bir dayanak noktası haline gelebilir.
Gerçek Hayattan Sesler: "İlmek İlmek Kendimi Onardım"
Birçok kişi depresyon sürecinden geçerken örgüyü bir çıkış kapısı olarak tanımlamıştır. Kimi için bu, anneannesinden kalan ipleri kullanarak duygusal bağ kurmak anlamına gelirken, kimisi için sadece günün sonunda zihni susturmanın bir yolu.
Paylaşılan ortak duygu ise şu: "Örerken iyileşiyorum."
Anksiyete İçin Doğal Çözümler: İlmek İlmek Denge
Anksiyete yaşayan birçok kişi “Zihnimi nasıl boşaltabilirim?” sorusuna cevap arar. İşte burada devreye örgü örmek girer. Çünkü örgü, hem el hem göz koordinasyonunu devreye sokarak zihnin belli bir düzene girmesini sağlar. Anksiyete için doğal çözümler arasında, bilinçli farkındalıkla yapılan el işleri oldukça etkili bir araçtır.
Sürekli gergin hissetme
Sinirlilik hali
Uykuya dalmada güçlük
Kas gerilimi
Kolay yorulma
Konsantrasyon bozukluğu
Zihni boşaltmada güçlük
gibi semptomlar, örgü örme pratiğiyle zaman içinde azalma eğilimi gösterebilir. Bu belirtiler kişiye hem bedensel hem de zihinsel bir yük oluşturur. Oysa ki düzenli bir şekilde yapılan örgü çalışmaları, bedende gevşeme sağlar, zihni anda tutar ve içsel dengeyi yeniden inşa eder.
Örgü ile İçsel Huzur Nasıl Sağlanır?
Örgü örerken yalnızca bir atkı ya da kazak üretmezsiniz; aynı zamanda zihinsel ve duygusal bir yolculuğa çıkarsınız. İlmeklerin tekrar eden yapısı, tıpkı bir meditasyon mantrası gibi işlev görür. Bu süreçte beden sakinleşir, nefes düzene girer ve zihinde oluşan yoğun düşünceler yavaş yavaş dağılır.
Örgü ile içsel huzur nasıl sağlanır? sorusunun cevabı, bu farkındalıkta gizlidir. Sürecin kendisine odaklanmak, yapılan hataları kabullenmek, sabırla ilerlemek… Bunların her biri, kişinin kendine yönelmesine ve kendi iç sesini duymasına olanak tanır.
Psikolojik Olarak Rahatlatan El İşleri: Bilinçli Farkındalıkla İlmek Atmak
Psikolojik rahatlama deyince ilk akla gelen tekniklerden biri mindfulness yani bilinçli farkındalık çalışmalarıdır. Bu çalışmalar, zihnin geçmiş ve gelecekte dolaşmaktansa şu anın farkına varmasını sağlar. Aynı ilke, mindfulness temelli örgü pratiği için de geçerlidir.
Örgü örerken;
Dikkat ipliğin dokusuna verilir
İlmek atarken nefesin farkına varılır
Hata yapıldığında yargılamadan kabul edilir
Bu sayede kişi zihinsel olarak rahatlar ve psikolojik olarak rahatlatan el işleri arasında örgünün özel bir yeri oluşur. Zihinsel yorgunluğu azaltan bu farkındalık hali, özellikle yoğun stres altında olan kişiler için koruyucu bir kalkan gibidir.
Günlük Hayatı Dengeleyen Alışkanlıklar Arasında Bir İlmek
Modern yaşamın hızı içinde düzenli alışkanlıklar edinmek oldukça değerlidir. Örgü, bu anlamda sadece bir hobi değil, aynı zamanda günlük hayatı dengeleyen alışkanlıklar arasında yer alır. Sabahları 10 dakika, akşamları 20 dakika bile olsa yapılan örgü pratiği, kişinin gün içerisindeki stres yükünü azaltabilir.
Zihni sakinleştirirken üretkenliği de artıran bu faaliyet, gün sonunda “bir şey başardım” hissiyle tamamlanır. Böylece özgüven artar, ruh hali dengelenir ve birey kendine vakit ayırmanın önemini fark eder.
Egzersiz: Duyguları İlmekle Çöz
Duygusal Farkındalık ve İçsel Rahatlama İçin Mindfulness Temelli Bir Örgü Pratiği
Bu egzersiz, duygularınızı bastırmadan tanımayı, kabul etmeyi ve onları örgüyle dönüştürmeyi hedefleyen bir içsel çalışma sunar. Yaklaşık 20–30 dakika ayırarak yapılabilir ve düzenli uygulandığında duygusal dengeyi destekler. İşte adım adım yönlendirme:
1. Zihinsel Hazırlık: “Şu an ne hissediyorum?”
Kendinize sessiz, rahat bir ortam seçin. Işık loş olabilir, yumuşak bir müzik açabilirsiniz. Elinize örmek istediğiniz ip ve şişi/tığı alın. Gözlerinizi kapatın ve 1-2 dakika boyunca sadece nefesinize odaklanın. Derin, yavaş nefesler alarak bedeni ve zihni yumuşatmaya çalışın.
Sonra kendinize şu soruları sorun:
“Şu an içimde hangi duygular var?”
“Vücudumun neresinde hissediyorum bu duyguyu?”
“Bu duyguyu bastırmadan, sadece gözlemleyebilir miyim?”
Yargılamadan, etiketlemeden, sadece fark edin. Duygunun ne olduğu önemli değil — öfke, kırgınlık, kaygı, umut, rahatlama… Hepsi kabulde.
2. Duygulara Renk Seçimi
Fark ettiğiniz duyguya karşılık gelen bir ip rengi belirleyin. Bu, o duyguyu somutlaştırmanıza yardımcı olur. Örnek olarak:
Kaygı → Gri veya mavi
Huzur → Yeşil
Kızgınlık → Kırmızı
Üzüntü → Lacivert
Umut → Sarı
Karmaşa → Renk geçişli ip
Renk seçiminde kural yok, tamamen sizin çağrışımınıza göre olabilir. Elinizde yoksa bile hayal etmek bile yeterlidir.

3. İlmek Atmaya Niyetle Başla
İlk ilmeği atarken iç sesinizle şu cümleyi tekrar edin: “Bu duygunun bana ne anlatmak istediğini duyuyorum.” Sonra örgüye başlayın. Her ilmekte bir nefes alın. Her nefeste şunu düşünün:
“Şu an bu duyguyla birlikteyim.”
“Bu duygu geçici.”
“Ben bu duyguyla güvenli bir şekilde kalabilirim.”
Her sıra, duygularla kurduğunuz temasın bir adımıdır. Duygunun yoğunluğu arttığında örgüyü bırakmadan devam edin. Hızlı örmek yerine bilinçli, yavaş ve dikkatli bir ritim tutturmaya çalışın.
4. Duygu ile Diyalog
Örgüye birkaç sıra devam ettikten sonra kısa bir ara verin. Elinizi örgüden çekmeden iç sesinizle şöyle bir diyalog kurmayı deneyin:
“Bu duygu ne zamandır benimle?”
“Bana ne anlatmak istiyor?”
“Onu dinlediğimde ne değişiyor?”
Bazı duygular size çocukluk hatıraları getirebilir, bazıları bugünkü stresle ilgili olabilir. Her ne gelirse gelsin, sadece gözlemleyin. İlmekler aracılığıyla bu duyguyu bedeninizden yavaşça dışarı bırakıyor olduğunuzu hayal edin.
5. Nefesle İlmek Senkronizasyonu (Zihni Boşaltmakta Zorlananlar İçin)
Eğer zihninizi susturmakta zorlanıyorsanız, bu adımda nefesinizle örgü hareketinizi senkronize edin:
İlmek alırken → Nefes al
İlmek çıkarırken → Nefes ver. Bu ritmik döngü, zihni boşaltmanıza yardımcı olur. Özellikle kaygı bozukluğunun bedensel belirtilerinden olan kas gerginliği, nefes daralması ve dikkat dağınıklığı üzerinde olumlu bir etki yaratır.
6. Gevşeme ve Kapanış
Örgüyü 15–20 dakika kadar sürdürdükten sonra yavaşça sonlandırın. Birkaç derin nefes alın ve tekrar gözlerinizi kapatın. Şunları düşünün:
“Bu duyguyla kurduğum temas bana ne hissettirdi?”
“Zihnim ve bedenim şu an nasıl?”
“İçsel alanımda bir değişim oldu mu?”
Comments