top of page

İLMEK İLMEK KENDİNE DÖNÜŞ: ÖRGÜ VE PSİKOLOJİ İLE DUYGUSAL İYİLEŞME

Hayatın karmaşasında zaman zaman kendimize yabancılaştığımız, duygularımızı bastırdığımız ya da anlamlandıramadığımız anlar olur. Bu anlarda ruhumuzu iyileştirmek için birçok yol ararız. Kimi terapiye başvurur, kimi yazı yazar, kimi ise kendini sanatsal ifadelere verir. Son yıllarda özellikle dikkat çeken bir yöntem ise örgüyle terapi. Bu yazıda, “örgü ve psikoloji” ilişkisini derinlemesine ele alarak, duygusal iyileşme sürecinde örgünün nasıl bir araç olabileceğini psikolojik bir perspektifle inceleyeceğiz.


El İşi Terapisi: Duygulara İlmek İlmek Dokunmak


Örgü, sadece iplikleri bir araya getirerek giysiler üretmek değildir; aynı zamanda bir içsel dönüşüm yolculuğudur. El işi terapisi, bireyin zihinsel süreçlerini yavaşlatmasına, kendini gözlemlemesine ve duygularını işlemeye başlamasına olanak tanır. Bu yönüyle örgü, kendine dönüş yolculuğunda benzersiz bir destekçidir.


Örgü örerken kişi, kendini bir ritmin içine bırakır. Bu ritim; tıpkı nefes almak, yürümek ya da meditasyon yapmak gibidir. Dikkat, ellerin hareketine ve ipin dokusuna odaklanır. Bu durum, bireyin anda kalmasını sağlar. Zihin geçmişin yüklerinden ve geleceğin kaygılarından sıyrılır. İşte bu noktada, örgüyle terapi başlar.


Örgüyle İçsel Yolculuk: Yaratıcı İyileşme Süreci


Her ilmek, bastırılmış bir duygunun, söylenememiş bir kelimenin, ifade edilmemiş bir düşüncenin dışavurumudur. Psikoloji literatüründe “yaratıcı iyileşme süreci” olarak tanımlanan bu durum, bireyin içsel yaşantılarını el işi yoluyla dışa vurmasına olanak tanır. Özellikle travmatik deneyimlerin ardından örgü, bireyin yeniden yapılanma sürecinde güvenli bir alan yaratır.


El işiyle kendini tanıma süreci, bireyin hem bilinçli hem de bilinçdışı düzeydeki duygularıyla temas kurmasına yardımcı olur. Zihinsel bir yolculukta, ellerin ritmik hareketi adeta bir rehber gibi ilerler. Bu yolculuk, sadece duyguların değil aynı zamanda bireysel farkındalık tekniklerinin de gelişmesini sağlar.


Örgü Yaparken Kendinle Yüzleşme Yolları


Örgü sırasında zihin sessizleşir. Bu sessizlikte bastırılmış duygular yavaş yavaş yüzeye çıkar. Kimi zaman bir ilmekte öfke, kimi zaman başka bir sırada özlem ya da suçluluk bulunabilir. İşte tam da bu anda kişi, örgü yaparken kendinle yüzleşme yollarından birini deneyimlemeye başlar.


Bu yüzleşme, klasik terapi ortamından farklıdır. Yargılamayan, acele etmeyen ve sabırla devam eden bir süreci barındırır. Elinizdeki ipliğin düğümünü çözerken, kendi duygusal düğümlerinizi de çözmeye başlarsınız. Bu süreçte kişi, hem zihinsel hem de bedensel düzeyde rahatlar; çünkü zihin ve beden bütünlüğü desteklenmiş olur.


Duygusal İyileşme İçin Yaratıcı Aktiviteler


Duygusal iyileşme için yaratıcı aktiviteler, modern psikolojide giderek daha fazla önem kazanıyor. Özellikle sanat terapisi, yazı terapisi, müzikle terapi gibi yöntemlerin yanı sıra el işiyle terapi de bu alanın güçlü bir parçası. Örgü ise bu yaratıcı aktiviteler arasında kolay erişilebilir, düşük maliyetli ve sürdürülebilir olmasıyla dikkat çekiyor.


Örgü sırasında zihinsel rahatlamayı artırmak ve duygularla daha bilinçli bir bağ kurmak isteyenler için önerilen bir egzersiz var: “İlmek İlmek Anda Kal”.


EGZERSİZ: İLMEK İLMEK ANDA KAL


Amaç: Bu egzersiz, örgü örme pratiğini bilinçli farkındalıkla birleştirerek bireyin "şu an"da kalmasını, duygularıyla nazikçe temas kurmasını ve zihinsel dinginliğini artırmasını sağlar. Örgü sırasında yapılan bu yönlendirilmiş farkındalık egzersizi, stresi azaltma, kaygıyı hafifletme ve içsel huzuru pekiştirme amacı taşır.


Hazırlık Aşaması: Alanı ve Niyeti Oluşturmak


  • Sessiz bir alan seçin. Telefonunuzu sessize alın, rahatsız edilmeyeceğinizden emin olun.

  • Rahat kıyafetler giyin, oturduğunuz yeri yastıklarla konforlu hale getirin.

  • Gözlerinizi kapatın ve birkaç derin nefes alın. Burnunuzdan nefes alıp, ağzınızdan yavaşça verin.

  • İçinizden şu cümleyi tekrarlayın: “Bu zaman dilimi sadece bana ve içsel huzuruma ait.”


Adım Adım Uygulama


1. Dokuyu Hisset

İpliğin parmaklarınızdaki hissine odaklanın. Yumuşak mı? Sert mi? Pütürlü mü, düz mü? Parmak uçlarınızda ipliğin dokusunu hissetmek, sizi şimdiye davet eder. Bu duyusal temas, zihni sakinleştirir ve bedeni ana çeker.


2. Nefes ile İlmekleri Eşleştir

İlmek atarken, her harekete bir nefes eşleştirin:

  • Sağ şişi ilmeğe geçir → nefes al

  • İpi dolandır → nefesi tut

  • İlmeği çıkar → nefes ver

Bu düzenli döngü, tıpkı bir meditasyon mantrası gibidir. Zihin odaklanır, beden gevşer.


3. Düşünceleri İzle, Takılma

Zihniniz geçmişle ya da gelecekle ilgili düşünceler getirdiğinde, onları bastırmayın ya da değiştirmeye çalışmayın. Sadece şunu söyleyin: “Bu bir düşünce. Gelmesine izin veriyorum. Gitmesine de.” Ve ilmek atmaya devam edin.


4. Her 10 İlmekte Bir Dönüş Cümlesi

Kendinizi tekrar merkeze çekmek için her 10 ilmekte bir, iç sesinizle şu cümleyi söyleyin: “Şu an buradayım. Ellerimde, nefesimde, ilmeklerimdeyim.” Bu cümle, farkındalık çapanız olur.


5. Duygu Günlüğü (İsteğe Bağlı)

Seans bittikten sonra kısa bir mola verin. Ardından, hissettiklerinizi bir deftere not edin. “Bugün ilmeklerde ne vardı?” Kaygı mı, özlem mi, rahatlama mı? Bu kayıtlar, kendinizi tanıma sürecinizde değerli içgörüler sunar.


Egzersizin Etkileri

  • Zihinsel dağınıklığı azaltır, odaklanmayı artırır.

  • Bedeni ve sinir sistemini sakinleştirir.

  • Duygularla yüzleşmeyi kolaylaştırır.

  • Bireysel farkındalık teknikleri geliştirilmiş olur.

  • Örgüyle stres ve kaygıdan arınma süreci hızlanır.


Uygulama Sıklığı

  • Başlangıçta haftada 2–3 kez, 20 dakikalık seanslarla uygulayın.

  • Zamanla süreci artırabilir ve günlük rutine dahil edebilirsiniz.


Bu egzersizi düzenli yaparak, yalnızca el becerilerinizi değil, aynı zamanda içsel denge ve duygusal dayanıklılığınızı da geliştirebilirsiniz. Unutmayın, her ilmek sadece bir örgü tekniği değil; aynı zamanda sizinle kurduğunuz bir bağdır.


İlmeklerle örülen her parça, aslında sizsiniz.

Hazırsan, şimdi ellerinle zihnine dokunmanın zamanı… 


İçsel Dönüşüm İçin El İşi Önerileri


Duygusal iyileşme yalnızca psikolojik bir süreç değildir; aynı zamanda bedensel, ruhsal ve yaratıcı alanların birlikte çalıştığı bütüncül bir yolculuktur. El işi teknikleri, bu yolculuğun sessiz ama güçlü rehberleridir. Zihin ve beden arasında bir köprü kurarak bireyin kendine dönmesini, duygularını keşfetmesini ve geçmiş yaşantılarıyla sağlıklı bağlar kurmasını sağlar. İşte içsel dönüşüm sürecini destekleyebilecek bazı yaratıcı el işi önerileri:


1. Mindfulness Temelli Örgü Pratikleri

Örgü örerken zihni yalnızca ilmeklere odaklamak, hem meditasyon hem de oto-hipnoz etkisi yaratır. Bu teknikle uygulayabileceğiniz küçük rutinler:

  • Sessiz bir ortamda sadece örgüye odaklanarak 15 dakika boyunca örün.

  • Her yeni ilmekte bir nefes alıp verin.

  • İçinizden gelen duygulara “misafir gibi” yaklaşın; sadece fark edin, yargılamayın.

Bu yöntem, bireysel farkındalık teknikleri arasında en etkili olanlardan biridir.


2. Duygusal Temalı El İşi Günlüğü

Kendi ruh halinize göre renk, desen ve model seçerek oluşturduğunuz örgü parçaları duygularınızı somutlaştırır. Örneğin:

  • Mavi tonlarında bir atkı: Sakinlik, durgunluk.

  • Kırmızıya yakın tonlar: Yoğun duygular, öfke ya da tutku.

  • Gri geçişleri: Belirsizlik ya da hüzün.

Bu parçaları biriktirip bir “duygu battaniyesi”ne dönüştürmek, el işiyle kendini tanıma yolculuğunun güçlü bir aracıdır.



Battaniye ye sarılan bir kadın
Duygu Battaniyesi


3. Motiflerle İçsel Hikaye Anlatımı

Örgü motiflerini kişisel semboller gibi düşünün. Her motif, bir anıyı ya da duyguyu temsil edebilir:

  • Spiral motif: İçsel dönüşüm ve döngüsel farkındalık

  • Yıldız motifi: Umut ve yeniden başlama arzusu

  • Dalga çizgileri: Duyguların iniş çıkışları

Bu teknik, örgüyle içsel yolculuk yapmak isteyenler için hem yaratıcı hem de terapötik bir yöntemdir.


4. İyileştirici Dokunuş: Yavaş El Dikişi / Kanaviçe

Kanaviçe ya da yavaş el dikişi, özellikle travma sonrası duygu düzenlemeye yardımcı olabilir. Çünkü bu teknik:

  • Mikrodikkat gerektirir (zihinsel dağınıklığı azaltır)

  • Ellerin ritmik hareketleri sinir sistemini rahatlatır

  • Sembol seçimiyle duygusal aktarım sağlar

Bu yöntemde kendi kişisel sembolünüzü yaratmanız önerilir (örneğin; bir kalp, bir anahtar, bir kelebek). Böylece terapi destekli el işi pratikleri ile anlamlı bir yaratım süreci başlatmış olursunuz.


5. Kendi Kendine Ritüel: Sessizce Üretme Alanı

Bazen dönüşüm konuşarak değil, sessizce üretirken gerçekleşir. Haftada en az bir gün, kendinize 1 saatlik sessiz bir üretim alanı ayırın. Müzik dinlemeyin, biriyle konuşmayın. Sadece:

  • Renkleri seçin

  • Deseni planlamadan örün

  • Her duygunun geldiği haliyle geçmesine izin verin

Bu uygulama, hem zihin ve beden bütünlüğü sağlar hem de ruhsal bağ kurmanızı destekler. Elinizdeki iş bittiğinde sadece bir örgü parçası değil, kendi iç sesinizin sessiz yankısı da ortaya çıkmış olur.


6. İyileşme Kutusu: Parça Parça Sen

Her örgü projesinden küçük bir parça (örneğin, bir motif ya da 5x5 cm'lik bir kare) kesin ve bu parçaları bir kutuda biriktirin. Her biri farklı bir duygusal süreci temsil etsin:

  • “Bu parça yalnız hissettiğim bir güne ait.”

  • “Bu parça umut dolu bir sabahın hatırası.”

  • “Bu parça gözyaşlarımla örüldü ama şimdi iyileştim.”

Zamanla bu kutu sizin yaratıcı iyileşme süreci boyunca biriktirdiğiniz içsel aynanız haline gelir.


El işiyle yapılan her üretim, sadece dışarıdan görünen bir ürün değil; aynı zamanda içeride yaşanan dönüşümün bir yansımasıdır. İlmekler, sadece ipliği değil, aynı zamanda duyguları, anıları ve yeniden inşa edilen benliği birbirine bağlar. Kendine dönüş, bazen terapi odasında değil, ellerin sabırla düğüm düğüm ördüğü bir battaniyenin içinde başlar.


SONUÇ: ÖRGÜ, KENDİNE AÇILAN SESSİZ BİR KAPI


İlmek ilmek kendine dönüş, aslında hayatın en yalın haliyle yeniden keşfidir. Her bir ilmek; sabrı, farkındalığı ve kendine şefkati temsil eder. Örgü, sadece bir hobi değil, aynı zamanda bir duygusal iyileşme aracıdır. Ruhun katmanlarına dokunan, geçmişin izlerini yumuşatan ve geleceğe umutla bakmayı sağlayan bir yol arkadaşıdır.


Kendinizle yeniden tanışmak, duygularınızı işlemek ve içsel dönüşümünüzü desteklemek istiyorsanız, bir yumak ip ve iki şişle bu yolculuğa çıkabilirsiniz. Çünkü bazen en derin şifa, en sade eylemlerde gizlidir.


BU KONUYLA İLGİLİ MERAK EDİLENLER


1. Örgü örmek gerçekten terapi etkisi yaratır mı? 

Evet. Psikolojik araştırmalar, örgü örmenin kaygı ve depresyon belirtilerini azaltabildiğini, dikkat ve farkındalığı artırdığını göstermektedir. Özellikle ritmik hareketler, zihni rahatlatır ve sinir sistemini sakinleştirir.


2. Herkes örgüyle duygusal iyileşme yaşayabilir mi? 

Bu süreç kişisel farkındalık düzeyine bağlı olarak değişebilir. Ancak doğru ortam ve niyetle yapılan örgü pratiği, herkes için faydalı olabilir.


3. Örgü sırasında meditasyon yapmak mümkün mü?

Evet. Yukarıda paylaşılan “İlmek İlmek Anda Kal” egzersizi gibi uygulamalar, örgü sırasında meditasyonu destekleyerek zihinsel rahatlamayı artırır.


4. El işi terapisi profesyonel destek yerine geçer mi? 

Hayır. El işi terapisi destekleyici bir yöntemdir. Ciddi psikolojik sorunlar için mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.


5. Örgü yaparken hangi iplik ya da teknikler tercih edilmeli? 

Rahatlatıcı etki için doğal iplikler (pamuk, yün gibi) önerilir. Teknik olarak ise basit örgü teknikleriyle başlamak daha kolay odaklanmayı sağlar.









KAYNAKÇA


Perry, B. D., & Szalavitz, M. (2006). The Boy Who Was Raised as a Dog: And Other Stories from a Child Psychiatrist's Notebook. Basic Books.


Corkhill, B., Hemmings, J., Maddock, A., & Riley, J. (2014). Knitting and Well-being. British Journal of Occupational Therapy, 77(2), 50–57



Comments


bottom of page